14- Ömer/Çağlar/Melike NAZLI KARARI (C-340/97; 10.02.2000)

 

Avrupa Toplulukları Adalet Divanı 10 Şubat 2000 tarihinde C-340/97 sayılı Ömer/ Çağlar/ Melike/ NAZLI davasında karar alarak, bir Üye Ülkede yasal statüde  4 yıldan fazla aralıksız çalışan, bilahare  bir suçla ilgili olarak gözaltına alınan ve bu süre zarfında işinden ayrılmak zorunda kalan bir Türk vatandaşının 19 Eylül 1980 tarih ve 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının 6(1). Maddesinin 3. fıkrası uyarınca sahip olduğu hakları yitirmeyeceğini, sözkonusu maddeye dayanarak bulunduğu Üye Ülkede herhangi bir işe başvurmak hakkını kullanmak üzere ikamet izninini  uzatmak için başvuruda bulunabileceğini ve bir Üye Ülkenin, 6(1). Maddenin 3. fıkrası çerçevesinde hak sahibi olan bir Türk işçisini diğer yabancılar için de caydırıcı olacağı gerekçesiyle  1/80 sayılı Kararın 14. maddesine dayanarak sınırdışı edemeyeceğini  hükme bağlamıştır. Böylece Divan, 1/80 sayılı Kararın 6. maddesinin gerektirdiği koşulları yerine getiren vatandaşlarımızın daha sonra bir suça karışarak gözaltına alınmaları ve bu nedenle iş piyasası dışında kalmaları nedeniyle kazandıkları haklardan mahrum edilemeyeceklerini ortaya koymuştur. Bir başka ifadeyle, gözaltına alınmış olma, sözkonusu Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde kazanılmış hakları yitirmek için geçerli bir neden olarak sayılmamıştır. 6(1). Maddenin 3. fıkrası bir Üye Ülkede 4 yıllık yasal çalışması bulunan Türk vatandaşlarının bu ülkede herhangi bir ücretli işe serbestçe girebileceğini öngörmektedir.  “Nazlı Kararı”nın bir diğer önemli özelliğini de 1/80 sayılı Kararın 14. maddesinin Divan tarafından ilk kez yorumlanmış olması teşkil etmektedir.  Bilindiği gibi, 14. madde, vatandaşlarımızın 1/80 sayılı karar uyarınca sahip olduğu hakların kamu yararı, kamu güvenliği ve kamu sağlığı nedeniyle kısıtlanabileceğini öngörmektedir. Divan, Nazlı kararıyla, sınırdışı edilme konusunda Türk vatandaşlarına uygulanan kriterlerin Topluluk vatandaşlarına uygulanan kıstaslara paralel olması gerektiğini, bir suça karışan ancak halihazırda kamu güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmayan bir Türk vatandaşının sadece diğer yabancılar üzerinde caydırıcı etkisi olacağı öngörüsüyle 14. maddeye dayanılarak 1/80 sayılı Kararla sahip olduğu haklardan mahrum bırakılamayacağını hükme bağlamış  bulunmaktadır. 

 

                Muhtelif Üye Ülkelerde zaman zaman tanık olunan,  bazı vatandaşlarımızın karışmış oldukları suçlardan dolayı yasalarda belirtilen cezalarını çekmiş olmalarına ilaveten ulusal makamlarca  ikamet izinlerinin iptal edilmesi veya sınırdışı edilmeleri şeklindeki uygulamaların bu Karar muvacehesinde yeniden değerlendirileceği ve Kararın bu tür uygulamalara karşı caydırıcı etkide bulunacağı beklenmektedir.